Çoğunluğu Ondokuz Mayı üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencilerinden oluşan, gençlerin pek çok konuda kendilerini geliştirebileceği proje bazlı etkinlikler oluşturan bir ekibin web sayfasıdır.
Web sayfası içerisinde herp proje için farklı bir web sayfası gibi özelleşmiş sayfalar bulunmaktadır.
OMU Project and Innovation Youth Group
PHP + CSS + Multiple Web Page + Çift Dil
Bu gün sanıyorum ki Naci hocamın öncülüğü ve Figes firmasından Okan beyin katkılarıyla OMÜ Mühendislik Fakültesinde Matlab ve Matlab ın birçok eklentisinden biri olan Simulink ile ilgili tam olarak eğitim olmasada inceleme ve bilgilendirme atına bir araya geldik.
Dalga ve Parçacık Tipi Radyasyon Etkileşmelerinin Monte Carlo Uygulamaları (DPAR 2017) kış okulu. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fizik Bölümü tarafından 25-27 Ocak 2017 tarihleri arasında düzenlenen bir eğitim deydim bu gün. 2 gün daha devam edecek. Bir fizikçi için değerli ve önemli bir eğitim olmasıyla birlikte çok fazla başvurunun da olduğunu biliyorum. Bu da bu konuda bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor aslında.
Eğitim özellikle nükleer ve parçacık fiziği uygulamalarında ve medikal fizik alanında, maliyetin yüksek olduğu deneylerin tasarlanması ve çözümlenmesinde, detektör tasarımlarında ve daha pek çok konuda fizikçiler için oldukça değerli.
Fizik nedir? Fizikçi ne iş yapar? herhangi bir politikacıya, özel sektördeki ceo'sundan ik'sına kadar, Miili Eğitim bakanlığında görev yapan eğitimcilerden üniversitelerde yönetici konumunda bulunan hocalarımıza kadar kime sorarsanız sorun sadece kem-küm edeceklerdir. Türkiye'de Fizikçi olmak bu kadar zordur. Çünkü anlaşılamıyoruz ve görmezden geliniyoruz.
Burada kullandığım "zor" kelimesini gerçek anlamında kullanıyorum gerçekten zordur Tükiye'de Fizikçi olmak.
Üniversitelerin kendi aralarında bile çoğunlukla denkliği olmayan, muhtemelen "bunlardan sadece dershanelere öğretmen olur" mantığıyla hazırlanmış uydurma eğitim sistemi, sanırım bir iki kişinin oturup hazırladığı ve 4 yıl olarak planlanıp 5-6 hatta 7 yılar kada uzayabilen eğitim dönemi, 50 yıl öncesinden kalma labaratuarlar ve çalışmayan deney sistemleri, lisans öğrencilerinden saklanan hatta yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin bile kullanması yasak olan ekipmanların cihazların bulunduğu labaratuarlar ve sonuçta sadece teorik bilgi yüklemesine dayanan eğitim sistemi ile Türkiye'de Fizikçi olmak zor iştir.
Yazdıklarıma kızanlar, saçma bulanlar olabilir elbette ancak şöyle basit bir hesap yapın 4 yıl öğrenim gören bir üniversite öğrencisinin devlete maaliyeti yaklaşık 50.000TL nin üzerinde iken ve 4 yıllık koskoca bir zaman dilimi harcanmışken fizikçi ünvanıyla yetişen onlarca bireyin işsiz kalması, dershanelerde çalışmak zorunda kalması yada polis, elektrikçi gibi meslekler seçmek zorunda kalması adil mi? Bu durum sadece milli servetin israfı değil aynı zamanda özellikle ülkedeki beyin gücünün kaybı anlamına gelirken, bunu göz ardı edebilen yönetimin, bilime ve teknolojiye olan bakış açısını anlamak bir yana dursun, en basitinden devlet su işleri, kara yolları, belediyeler ve şu an aklıma gelmeyen birçok devlet kurumu bünyesinde bulunan fizik laboratuvarında neden fizikçilerin istihdam edilmediğini anlamak bile çok zor olabiliyor.
Fizikçi bir bilim adamı adayı olarak temel bilimlerle donatılmış kişidir. Doğayı anlar, doğal olayların neden ve sonuçlarını öğrenir ve bunları matematiksel metotlarla ifade eder. Tüm doğa bilimlerinin kaynağı fiziktir ve tüm mühendislik dalları fizik prensiplerini kullanır.
Türkiye'de bilim yuvası sanılan TUBİTAK'ta sizce fizikçi var mıdır? Hayır. Tamamen mühendislerin işgali altındadır. Çünkü ülkeyi yönetenler bilimi teknolojik gelişmeden ibaret sanmaktadır.
Bilim sadece teknolojik gelişme değildir. Evet bilimsel çalışmaların bir parçası teknolojiyide kapsamaktadır ancak teknolojinin tek bilimsel çalışma olduğunu sandığımız sürece İbn-i sina lar, Farabiler hep tarihte kalacaklar.
... devamı var.
28 Şubat - 2 Mart tarihleri arasında 54 saat süren bir macera yaşadık. Çokta eğlenceliydi. Deneyimlerimi detaylı olarak paylaşacağım.
54 saatte bir fikrin peşine düşüp onu hayata geçirmenin yollarını öğreniyorsunuz. Tabi bunu yaparken ilk defa tanıştığınız insanlarla birlikte bir ekip oluyorsunuz. Ekip başlarda yeni tanışmanın verdiği saygı seviyesinden saatler sonra hararetli tartışmalara, fikir ayrılıklarına, karman çorman olmuş projeye kadar gittiğinide görebilirsiniz.
2. aracımız olan KorEK tüm acemilik ve yaşanan talihsizliklere rağmen Formula-G'09 da 15. sırada yer almıştır. Formula-G'10 da hiçbir maddi destek bulamayan ekibimiz elektronik sistemler ve ceşitli görsel zenginlikler katarak katıldığı yarışta 26. sırada yer almıştır.
Bir çok Üniversitenin karşılaştığı benzer sorunlar ile ilk aracımız ATA-19'u imkansızlıklar içinde hayata geçirdik.