Kişisel gelişim uzmanı olmadığım aşikar. Sen git sitene kişisel gelişim diye bir bölüm koy sonra kişisel gelişimden anlamam de. Aslında mevzu biliyorsunuz ki kendi deneyimlerinizi paylaşmakla başlar sonra birilerinin söylediği yazdığı çizdiği ve sizin kendinizi bulduğunuz başkarının da görmesini istediğiniz bazı bilgileri de paylaşmayla devam eder.
Başarılı iş adamları ve yöneticilerle uzunca bir süre birlikte çalıştığınız zaman, neyin işe yaradığını, neyin hiçbir zaman işe yaramayacağını anlamaya başlıyorsunuz.
Ancak şunu söylemekte fayda var: Sizi başarılı kılan şey tamamen karakterinize ya da kişisel alışkanlıklarınızla alakalı değil, davranışınızla alakalı.
Yöneticiliğin esası delege edebilmeye dayanır. İşlerini delege edebilenler yönetici olabilir, yapanlar ise yapanlardır.
Delege edebilmek öğrenilebilir, işte size algoritması.
CNNMoney yazarlarından Anne Fisher, “Çalışanlarınızın size sadık kalmalarını istiyorsanız, onlara ne istediklerini sorun” başlıklı harika bir makale yazmış ve yazısında Aflac CEO’su Dan Amos’un bir röportajında söylediği şu sözleri aktarmış: “Birinin istifa etmesini nasıl engelleyebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız, bu soruyu kendisine sormalısınız. Ancak, çok mantıklıymış gibi görünen bu yaklaşımı sergileyebilen çok az şirket var”.
Neden yeni bir girişimci olarak hiç paranız yokken bu konuda para harcayacaksınız ki? Neden günümüzde çok daha kolay seçenekler varken zor yolu seçesiniz?
Aslında yeni bir giriim sürecinde ne yaparsanız yapın, para harcamanız gerekecek. Yine de, peşinde olmanız gereken şey para olmamalı. Aynı zamanda, girişimci olarak yola çıktığınızda harcamanız gereken şey de para olmamalı. Bunun yerine kendinizden bir şeyler harcayın.
Bir lider yahut da potansiyel lider olarak algılanmanız için “Well Said! Presentations and Conversations That Get Results” kitabının yazarı Darlene Price, şu 10 cümleyi asla ama asla kullanmamanızı tavsiye ediyor...