Erteleme hastası insanlar tembel olarak bilinse de, bilinenin aksine aslında azimli, çalışkan, zeki ve hatta aşırı mükemmeliyetçi insanlarıdır. Ertelemek tembellik değildir (tekrarlıyorum belki ön yargılarınızı yıkabilirim diye), aslında bir türlü başlayamamaktır. Ama ortak nokta şudur ki her iki tip insan da günün sonunda hiç birşey üretememiş olurlar.
Örneğin haftaya Kuantum Mekaniğinden sınav var. Tembel insan " amaan şuraya uzanayımda bir filim izleyeyim" der ve yapar, hiç de vicdan azabı çekmez. Ama Erteleme hastalığı olan insansa nereden çalışmaya başlayacağından, nekadar süre çalışacağına kadar planlar yapar, odasını toplar, masasını temizler ve düzenler, ders notlarını önem sırasına göre dizer, sayfalarını numaralandırır, önemli bazı bölümlerin altını çizer, vs. vs. bir türlü hazırlık bitmez. Tam başlayacak yorulur, bir duş alayım zihnim açılsın der, bir limonata sıkayım , birkaç lokma yemek yiyeyim derken birde bakar saat geç olmuş, uykumu alayımda daha iyi çalışırım diyerek ertesi güne erteler.
Sonuç son gün son saatlere kadar sıkışır ve zamanla yarışmaya başlar. Zaman baskısıyla yapabileceklerinin yada çalışabileceğinin yarısı kadar bile çalışamaz ve yarım yamalak bir çalışmayla sınava girer.
Bunca stres tabi bazı sorunlarıda ortaya çıkarır, dudaklarını ısırır, tırnaklarını yer, saçlarını döker ve yeme bozuklukları yaşar.
Tabi daha ilginci koltuğuna uzanıp film izleyen tembel insan son gece çalıştığı birkaç saat ve ordan burdan bulduğu sorular sayesinde dersi geçer ve okulunu bitirirken, bizim procrastinator yani erteleme hastası okulunu uzatır.
Eminim kendinizden de birkaç pay buldunuz bu yazdıklarımda.
Kronik erteleme hastalığı uzun vadede insanların sağlığının bozulmasına, sosyal hayatının yok olmasına, depresyona, yalnızlığa ve maddi sıkıntılara sebep olabilir.
Benim erteleme hastalığım o kadar uzun süredir varki ne zaman başıma geldiğinden tam emin değilim. Sanırım bir dizi şanssızlıktan sonra hayatın zorlukları altında ezildim ve ertelemeyi tercih ettim. Bu gün hiç bir zorluktan korkmuyorum ama yinede bazı şeyleri ertelemeye devam ediyorum. Bu beni çok büyük sıkıntılara soksa da bir türlü vazgeçemedim ertelemekten. Aslında şuanda buraya yazdığım şeyleri uzun zamandır biliyor olmama rağmen uygulamayı bile halen erteliyorum. Üstelik bu yazıyı bile yazmak epey uzun sürdü.
Ancak özellikle eklemeliyim, bazı şeyler varki onları ertelemiyorum, sevdiğim bir işi yada yapmak zorunda olduğum bir işi hemen başlayıp bitiriyorum. Sonra mükemmeleştirecek detaylar üzerinde çalışıyorum. Erteleme hastalığım var ama sanırım sadece kendime görev bilmediklerim konusunda. Mesala ders çalışmayı hep erteliyorum. Ama bir web sitesi yapacaksam hemen yapıyorum. Yada ingilizce çalışmayı hep erteliyorum ama java ile Android programlamayı ertelemiyorum. vs.vs. Ama halen birçok şeyi erteliyorum.
Ben sanırım ertelemekten vazgeçmek için bir sebep arıyorum. Sizin sebebiniz varsa;
Erteleme hastalığının birkaç adımda çözümü;
1. Önce sebebinizden güç alarak kendinize bir hedef koyun. Mesala "5 ay boyunca tüm işlerimi zamanında yapacağım ve hiçbirşeyi ertelemeyeceğim."
2. Çevrenizde özellikle özel alanlarınızda, odanız, masanız vs. dikkatinizi dağıtacak herşeyden kurtulun. Mesela tüm film arşivinizi arkadaşınıza hediye edin, Bilgisayarınızdaki bütün oyunları silin (hepsini). Dikkatinizi dağıtacak bir an bile olsa size daha cazip gelebilecek herşeyi çıkarın hayatınızdan. Bilgisayarınızda dikkatinizi dağıtacak tüm siteleri (facebook, twitter, vs.) engelleyin. Bilsayarda sadece yapmanız gerekenleri yapın ve kapatın. Kesinlikle oyalanmayın.
** Hazırlık kısmı tamamlandı. Gelelim çözümün temlellerine,
3. Erteleme hastalığının en büyük sebeplerinden biri işi olduğundan zor veya büyük görmektir. Bu durumda farklı birkaç öneriyi internetten bulabilirsiniz ama sanırım en mantıklı gelenide işi parçalara ayırmaktır. Yani bir anda hepsini bitirmeyi düşünmek yerine zamana yayın ve parça parça bitirin. Bu konuda Pomodoro isimli bir teknikten de faydalanabilirsiniz. Basitçe şöyle 25 dk lık bir alarm kuruyorsunuz ve zaman dolana kadar tüm dikkatinizi işinize veriyorsunuz. Sonra 5 dk mola veriyorsunuz ve yeni bir 25 dk ya başlıyorsunuz. Başlangıçta bu yol biraz sizi zorlayabilir ama unutmayın söz verdiniz ertelemek yok.
4.Bir iş planınız olsun. İş kısaysa örneğin 10dk da yapabiliyorsanız 1 dk bile ertelemeyin ve hemen yapın. Eğer iş uzun ve kapsamlıysa bir plana ve çalışma sistemine ihtiyacınız var. İlk yapacağınız nereden ve nasıl başlayacağınızı planlamak olacaktır. Bunu mutlaka yapacağınız her iş için yazarak planlayın.
Örneğin;
* Konuyu anlamlı başlıklara böl.
* Konuyu araştır.
* Önemli bölümleri ayır ve kendi cümlelerinle paragraflar halinde oluştur.
* Varsa örnekleri araştır ve yeni örnekler hazırla.
* Bulduklarını oku/değerlendir.
* Sonuç olarak tüm bunları bir araya getir ve görevi tamamla.
İşin çoğunu ilk 10 dk da hallettiğinizi göreceksiniz. Çünkü ilk 10 dk da kocaman bir işi parçalara ayırıp kolaylaştırdınız ve planladınız bile. Şimdi de Pomodoro yöntemiyle 25 dk lık alarmınızı kurun ve araştırmanızı yapın. Bakın çoktan bitirmeye başladınız bile.
5. Bazen işin kendisinden çok detayları kafanızı karıştırır ve bulanıklaştırır bu da çok zor bir işle uğraştığınızı düşünmenize sebep olur. Bu gibi durumlarda bir adım geriye atın ve olayın bütününü gözlemleyerek planlamanızı yapmaya başlatın.
7. Ertelemenin diğer bir sebebide sonuçtan korkmak, Başlamadan başarılı yada başarısız olacağınızı bilemezsiniz. Ama başlamamışsanız zaten başarısızsınızdır. O yüzden derin bir nefes alın ve sadece başlayın.
8. Birden fazla işle uğraşıyorsanız birşeyleri ertelediğiniz kesindir. Bu tam olarak erteleme hastalığı gibi görünmese de burada kararsızlık sorunu devreye giriyor olabilir. Kendinize soracağınız ilk soru Önemli olanlar mı?, Acil olanlar mı? Cevabı bulduysanız ikinci soru önemli olanlar arasında acil olan hangisi yada acil olanlar arasında önemli olan hangisi olacaktır. :D
Sonuç olarak; Gevezelik/kaçamak yapmadan 25dk bir işe konsantre olabildiğinizde ve işlerinizi planlamaya başladığınızda herşey daha kolay olacaktır.
Haydi 30 gün deneylim bakalım ne olacak :D